ERDİL YAŞAROĞLU İLE KARİKATÜR DÜNYASINA YOLCULUK

Erdil Yaşaroğlu ile Karikatür Dünyasına Yolculuk

Sizi yakından tanıyabilir miyiz?

Heykeltraş diplomam var ama karikatüristim. Heykel, resim ve fotoğraf hobi olarak yaptığım şeyler. Televizyon programcılığı ise uzun süredir yapmadığım bir şey. Üniversiteler ve firmalara konuşma ve söyleşiler yapıyorum. Hayata farklı bakmayı ve çizginin sahne arkasını anlatıyorum. Bir de motosikletle dünyayı gezmeyi seviyorum.

Çok şanslısınız ki aileniz kariyeriniz konusunda size destek vermiş. Çocuklarının yeteneğini gözardı eden "Kalıcı bir mesleği olsun da bunu hobi olarak yapar" diyen ailelere ne demek isterdiniz?

Ailelerin çocukları için istediği o kalıcı meslek, çocuklarını hayatları boyunca mutsuz edebilir. Her aile çocuklarının mutlu olmasını ister. O yüzden onların sevdiği işi yapabilmeleri için destek olmaları gerekir. Bana ne iş yapıyorsun diye soruyorlar, 25 senedir işsizim diyorum. Çünkü aşık olduğum bir işi yapıyorum. Bana kimse para vermese de zaten yapacağım bir işi yapıyorum. Allahtan veriyorlar da başka bir iş yapmak zorunda kalmıyorum. Ha bir de bunlar da kalıcı işler. Hem de çok güzel kalıcı işler. :)

Güzel sanatlar eğitiminizin karikatür kariyerinize nasıl bir etkisi oldu?

Çizgi ile ilgili sanatların temeli aynı. Zaten okulda da birçok bölüm temel sanat eğitimi altında aynı derslerle başlıyor eğitime. Kompozisyon, desen, perspektif, ışık, renk gibi bir sürü şey öğreniyorsun. Fakat en önemlisi, çok güzel arkadaşlarım oldu. Onlardan çok şey öğrendim.

Karikatüristin masa başında bir günü nasıl geçer? İlham kaçınca nerelerde arar?

Acı çekerek. Bu iş iki parçadan oluşuyor. Espri bulmak ve çizmek. Çizmek en kolayı. Ne kadar zamanda nasıl yapacağını biliyorsun. Ama espri bulmak... Her haftaya bomboş bir kağıda bakarak başlıyorsun. İşte orası gergin. Çok sevmesen ağlatır seni. İlham öyle sık gelen bir şey değil. Gelmesi için sıkı çalışman gerekir. Ben sabah haftanın birkaç günü erkenden kalkarak espri bulmak için çalışmaya başlarım. Çizerek, okuyarak, izleyerek konular bulurum ve onlar üzerinde düşünürüm. Şanslıysam bir süre sonra da espriler gelmeye başlar. Espriler bunununca da rahatlar ve neşeli bir adam olurum tekrar.

Penguen’i ilk kurduğunuz gün ile bugünü karşılaştırdığınızda hayalinize yaklaştınız düşünüyor musunuz yoksa daha çok yapmanız gereken iş var mı?

Ülkenin en çok okunan mizah dergilerinden birini yaptık. Şimdi yapmamız gereken bunu her hafta tekrarlamak. Biraz işimiz var sanırım.

Karikatüristlerin hep tek başına çalıştığını düşünüyoruz ama dergide ekibinizle fikir, haftanın kapağı gibi durumlarda beraber çalıştığınız da olabiliyor. Takım çalışmasında fikir, üretim süreçlerinin eğlenceli, zor tarafları nelerdir?

Bir sürü akıllı ve komik adamla birlikte çalışmak çok eğlenceli. Zor olan kısmı ise zaten doğasında olan kısmı. İyi espri kolay bulunmuyor. Yalnızken yaşadığın o sancılı süreci hep birlikte yaşıyorsun. Ama emin ol, bu işi hafifletmiyor.

Çok çeşitli kültürlere ve anlayışlara sahip bir ülkede insanları güldürmeye çalışmak nasıl bir duygu?

Aslında güldürmeye çalışmıyorum. Ben güldüğüm şeyleri çizip paylaşıyorum, alan alıyor.



Karikatürde nasıl kariyer yapılır?

Bu işin tek kuralı var. Çizgi çizdikçe, espri buldukça gelişir. Dünyanın en iyi çizeri ol, en iyi espricisi ol, disiplinin yoksa başarılı olamazsın. Haftalık dergi çıkartıyoruz. Her hafta düzenli bir şekilde üretip çizmen gerekir. İşte işin zor tarafı burası. Bunları çözdüğün anda da okuyucu seni fark eder. Bizim kariyerimiz de bu işte. Okuyucunun ilgisi...

Kalem ve kağıt mı dijital mi?

İkisi de olur. Çizmek veya okuyucu açısından fark eden bir şey yok. İkisiyle de aynı şekilde çiziyorsun. Ben dijitali tercih ediyorum. Çünkü daha hızlı. Kağıda çizerken elini oyalayan birçok şeyi hemen halledebiliyorsun. Bir kötü tarafı var, hiç orjinal çizimin olmuyor. Her şey sıfırlar, birler halinde...

Bu dönemde çıkan ve okumaktan keyif aldığınız çizgi romanlar var mı?

Çizgili Dünya Tarihi serisi süper.

Hollywood artık çizgi romanları sinema filmine uyarlayarak yeni bir kapı açtı. Siz de televizyon deneyimli bir sanatçısınız. Artık beyaz perdede senaryosuna, çizimlerine el attığınız bir projeyi görmemiz mümkün olacak mıdır?

Birkaç senedir üzerinde çalıştığımız projeler var. Umarım yakında göreceksiniz.

Anima İstanbul yıllardır karakterlere hayat veriyor ve bir reklam projesi için ailecek beraber çalışma şansınız oldu. Bize bu projeyi anlatmak ister misiniz?

Begüm’le ve iki sanal bebeğimiz Erdo ve Bego ile maceraları konu alıyor Sarelle reklamları. Başarılı olduğu için iki senedir devam ediyor, umarım daha da sürecek. Bu Anima ile ailecek yaptığımız ilk proje. Fakat ben bireysel olarak çok çalıştım yetenekli Anima ekibiyle.



Yeni projeleriniz hakkında biraz ipucu verir misiniz?

Süper Penguen adında çocuklar için bir mizah dergisi hazırlıyoruz. Anima ile birlikte bir sinema, bir televizyon projesi hazırlıyoruz. Bu kadar ipucu yeter mi?

Karikatür sektörünün geliştirilmesi için neler yapılmalı?

Sektörün gelişmesi demek yeni çizerler yetişmesi demek. Bunun için elimizden geleni yapıyoruz. Dergiye gelen çizerlere bir şeyler öğretmeye çalışıyoruz ama gelemeyenlere fazla etkimiz yok maalesef. Onlar için de dünyanın her yerindeki amatör çizerlerle bilgi paylaşımı yapabileceğimiz online bir etkileşim platformu yaratmayı düşünüyorum.

Anima Okul hakkında neler söylemek istersiniz?

Bilgiyi paylaşmak çok değerli. Ülkenin en başarılı animasyon stüdyolarından biri olan Anima’nın bunu yapıyor olması daha da değerli.

Karikatür dünyasına katılmak isteyen ve yeni katılmış gençlere önerileriniz nelerdir?

Hiçbir önerim yok. Bu işi çok seviyorlarsa çalışacaklardır. Çalıştıklarında da başarılı olurlar zaten.